“Jurnaller” Kimin Kitabı? Tarihsel ve Akademik Bir İnceleme
Günümüz okuru için bazen yalnızca bir başlık bile merak uyandırabilir: “Jurnaller kimin kitabı?” Bu soru, hem eser dünyasında hem de tarihsel araştırmalarda farklı anlamlar taşıyor. Bu yazıda, güçlü bir kimlik sahibi olan iki farklı “jurnal” kavramını bir arada ele alacağız: biri edebî bir eser olarak, diğeri tarihî bir belge olarak. Böylece hem yazar kimliğini hem de kavramın tarihsel bağlamını daha net görebileceğiz.
1. Edebî Eser Olarak “Jurnal” ve Yazarının Kimliği
Türk edebiyatında “jurnal” kelimesi, özellikle bir yazarın iç dünyasını, gözlemlerini, düşüncelerini ve duygularını kayıt altına aldığı metinler için kullanılır. Burada en öne çıkan eserlerden biri Cemil Meriç’in “Jurnal” adlı çalışmasıdır. Bu eser, iki cilt halinde yayımlanmış olup, Meriç’in düşünce dünyasını ve yaşamına dair izleri taşır. ([Vikipedi][1])
– “Jurnal – Cilt 1” İletişim Yayınları tarafından yayımlanmış ve 399 sayfa olarak kayıtlıdır. ([İletişim][2])
– Bu edebî eser, yazarın bilinç akışlarını, gözlemlerini, toplumsal ve kültürel tedirginliklerini bir tür “özyaşam öyküsü” ve “günlük” biçiminde sunar. ([Mardin Life][3])
Dolayısıyla, eğer “Jurnaller” derken kast edilen eser “Jurnal” ise, bu metinlerin yazarı Cemil Meriç olarak kabul edilir. Çoğu kaynakta “Jurnaller kimin eseri?” sorusunun yanıtı bu bağlamda “Cemil Meriç’e ait” şeklinde verilir. ([Yandex][4])
2. Tarihsel Belgeler Olarak “Jurnaller” ve Kavramsal Farklılığı
Öte yandan “jurnaller” terimi Osmanlı İmparatorluğu döneminde başka bir anlam taşır. Özellikle II. Abdülhamid dönemi (1876‑1909) içinde, devletin iç güvenlik ve istihbarat düzeneklerinde “jurnal” adı verilen raporlar ve belgeler önemli yer tutmuştur. Bu bağlamda “jurnal” yahut “jurnaller”, bir kişinin hakkında tutulan gizli ya da yarı-gizli bildirimler, devletin mercek altına aldığı gözlemler ya da ihbar niteliğindeki yazılar anlamına gelir. ([DergiPark][5])
Bu bağlamda “jurnaller”in sahibi ya da yazarı klasik anlamda bir yazar değil; devlet bürokrasisi, istihbarat memurları, kayıt tutan memurlar yahut bazen sıradan vatandaşlar olabilir. Bu yüzden bu kullanımda “kimindir?” sorusu farklı bir yaklaşımla ele alınmalıdır.
2.1 Tarihsel Arka Plan
– Jurnaller, özellikle istibdat dönemlerinde halkın, serbest düşüncelerin, yazı ve sohbetlerin denetlendiği ortamda; yönetimin ve istihbarat birimlerinin elinde önemli belgeler haline geldi. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
– Bu belgeler arasında mahalli yöneticilerden alınan yazılar, halkın şikâyetleri, sohbetler, kahvehane konuşmaları veya devlet görevlilerinin gözlemleri yer alabiliyordu. Bu sayede “jurnalcilik” olgusu, devlet‐toplum ilişkilerinin belgelendiği bir araç hâline gelmişti. :contentReference[oaicite:10]{index=10}
3. Akademik Tartışmalar ve Eser Kimliği
Edebiyat ve tarih alanında akademikler, “jurnal” kavramının iki farklı düzeyde ele alınması gerektiğini vurgular. Bir yanda Meriç’in “Jurnal”i gibi bireysel edebî metinler; diğer yanda istihbari ve sosyal kontrol mekanizması olarak devlet belgeleri statüsündeki “jurnaller”. Bu iki yaklaşımın birbirinden net şekilde ayrılması önemlidir.
– Meriç’in eserine dair tartışmalar, metnin türü (özyaşam / günlük), yazarın entelektüel ve duygu dünyası üzerine yoğunlaşır.
– Tarihsel “jurnaller”e dair çalışmalar ise, örneğin “Jurnaller Üzerine Bir Tarihyazımı Denemesi: Kırımi‑zâde Neşet Efendi Örneği” adlı makalede, bu belgelerin devletin kontrol araçlarına nasıl dâhil edildiğini inceler. ([DergiPark][6])
Dolayısıyla, “Jurnaller kimin kitabı?” sorusunun yanıtı, eğer eser edebî bağlamdaysa Cemil Meriç, ancak eğer tarihsel belge anlamındaysa “devlet bürokrasisi tarafından tutulan kayıtların genel adıdır” şeklinde verilebilir.
Uygulama ve Okur İçin Notlar
– Eğer siz “Jurnaller” başlığı altında bir kitapla karşılaştıysanız ve yazar olarak Cemil Meriç yazıyorsa, eserin adı aslında “Jurnal”dir.
– Ancak kaynaklarda “Jurnaller” ifadesi geçiyorsa ve bağlam Osmanlı dönemi istihbaratı, devlet kontrolü gibi ise o zaman kavram “devlet belgeleri” anlamındadır.
– Okurken türü (deneme, günlük, anı mı yoksa devlet raporu mu) dikkate almanız, doğru okumaya ve anlamlandırmaya katkı sağlar.
Sonuç
Özetle: “Jurnaller kimin kitabı?” sorusunun net tek yanıtı yoktur; yanıt bağlama göre değişir. Edebî dünyada bu başlık altında öne çıkan kitap, Cemil Meriç’e aittir. Ancak tarihsel ve kurumsal bağlamda “jurnaller”, belirli bir kişiye ait kitap değil, devlet mekanizması içinde oluşmuş kayıtlar bütünüdür. Bu ayrımı kavradığınızda hem eser kimliğini hem de kavramın kültürel‐tarihsel önemini daha doğru anlayabilirsiniz.
Okura öneri olarak şu sorularla bitireyim:
– Siz bir eser okurken başlıkta geçen kavramın edebî mi yoksa tarihsel belge niteliğinde mi olduğunu nasıl belirliyorsunuz?
– “Jurnal” ya da “jurnaller” kelimesini gördüğünüzde sizin aklınıza ilk ne geliyor — günlük, edebî metin mi yoksa denetim/raporlama kitabı mı?
– Bir metin “kimin kitabı?” sorusunu doğru şekilde cevaplayabilmek için hangi faktörleri (yazar, yayınevi, tür, yayın yılı) dikkate alırsınız?
Bu sorularla kavramın ötesine geçip okuduğunuz metnin niteliğini daha iyi değerlendirebilirsiniz.
[1]: “Cemil Meriç”
[2]: “Jurnal 1. Cilt – Cemil Meriç | İletişim Yayınları | Okumak İptiladır …”
[3]: “Jurnal – Cemil Meriç Kitap özeti, konusu ve incelemesi”
[4]: “Jurnal 1 ve 2 cilt kimin? – Aradığınız cevap YaCevap’ta – Yandex”
[5]: “İstibdâdî İdârenin Gizli Enstrümanlarından Hafiyelik ve Jurnalin Reşat …”
[6]: “Yıldız Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi » Makale » Jurnaller Üzerine …”