Stratejik Personel Ne Demek?
Stratejik personel… Hadi bir düşünelim. Bu kavram, aslında kurumsal dünyada sürekli duyduğumuz ama üzerine pek fazla kafa yormadığımız bir terim. Ama bu yazıda gerçekten ne anlama geldiğini tartışacağız. “Stratejik personel ne demek?” sorusuna verdiğimiz yanıt, aslında “neye değer veriyoruz?” sorusunun cevabını da veriyor. Eğer bana sorarsanız, stratejik personel, bazen gerçekten işin gerektirdiği bir şey, bazen de sadece patronların kendilerini önemli hissetmek için uydurduğu abartılı bir terimden başka bir şey değil. Hadi gelin, bunu birlikte sorgulayalım.
Stratejik Personel: Gerçekten Stratejik mi?
Stratejik personel, bir kuruluş için önemli, belirli bir alanda uzmanlaşmış ve şirketin geleceğine yön verecek kişiler olarak tanımlanır. Tamam, kulağa hoş geliyor ama bu tanımı biraz daha derinlemesine inceleyelim. Gerçekten stratejik bir çalışan mı? Yoksa patronların işlerini “güzelce” kaydırabilmek için kendilerine icat ettikleri, her daim gözde olan kişiler mi? Bunu sorgulamadan geçmek zor.
Çoğu zaman, “stratejik personel” dediğimizde, o kişilerin sahip olduğu özel yetenekler, iş dünyasında büyük fark yaratacak yetkinlikleri düşündüğümüzü sanırız. Ama genellikle, bu terim, sadece şirketin belirli hedeflerine hizmet eden, işi zamanında yapabilen insanları ifade etmekle sınırlı kalır. Öyle ki, bir şirketteki doğru stratejiyi belirleyip, bunu doğru şekilde yürütecek kişilere verilen “stratejik personel” unvanı, çoğunlukla yetenekten ve gerçek katkıdan ziyade, pozisyona ve işin o anki aciliyetine dayanır.
İzmir’deki birkaç yerel işyerinde gözlemlerime göre, stratejik personel kavramı çoğu zaman, işlerin sıkıştığı anlarda “hızla çözüm üreten” kişileri tanımlıyor. Bu, bazen gerçek bir strateji gerektirmediği halde, o kişiye birkaç ekstra görev yüklenip “stratejik” etiketi yapıştırılıyor. Bazen de, bu kişi gerçekten bir kriz anında önemli bir rol oynuyor. Ama çoğu zaman, bu “stratejik” etiket sadece bir tür ödüllendirme aracı olarak kullanılıyor.
Stratejik Personel: Güçlü Yönler
Stratejik personelin en net güçlü yönlerinden biri, genellikle kriz yönetimi konusunda yüksek becerilere sahip olmalarıdır. Gerçekten de, stratejik personel adı altında toplanan kişiler, şirketin büyük hedeflerine ulaşmada belirleyici olabiliyorlar. İyi bir stratejik personel, kısa vadeli sorunlardan çok, uzun vadede şirketi büyütmeye, gelecekteki olasılıkları değerlendirmeye ve yöneticilere önemli tavsiyelerde bulunmaya eğilimlidir. Bazen bu kişiler, işleri yalnızca doğru yapmanın ötesine geçip, “nasıl daha iyi yapabilirim?” sorusuna da cevap ararlar.
Örneğin, büyük bir teknoloji şirketinde çalıştığınızı varsayalım. Stratejik personel, sadece güncel iş süreçlerini takip etmekle kalmaz, aynı zamanda sektördeki en son trendleri takip eder, pazarı analiz eder ve şirketin gelecekteki adımlarını belirleyecek kritik verileri toplar. Bu tür bir yaklaşım, gerçekten stratejik bir personelin işi olurdu ve böyle bir insan, şirketin büyümesine büyük katkı sağlar. Yani, bu kadar net bir strateji oluşturabilen, vizyon sahibi insanları kurumsal dünyada görmek, biraz daha motive edici bir durum.
Ama gelin, doğru kişiyi bulmak her zaman kolay olmuyor, değil mi? Burada devreye giren zayıf yönlere bakacağız.
Stratejik Personel: Zayıf Yönler
Peki ya stratejik personelin zayıf yönleri? Bu konuyu açmak zor. Çünkü gerçek anlamda “stratejik” bir çalışanın sadece iş yerinde değil, hayatın her alanında önemi büyük olsa da, çoğu zaman bu kavram patronlar ve üst düzey yöneticiler tarafından istismar ediliyor. Stratejik personel, genellikle fazladan iş yüküyle karşı karşıya kalırken, takdir edilmediği gibi sürekli olarak “daha fazlasını” yapması bekleniyor.
Bir başka büyük sorun ise, stratejik personel olmanın her zaman gerçek bir yetenekten ya da katkıdan kaynaklanmıyor oluşudur. Bu kişilerin yalnızca belirli görevlerde uzmanlaşması ya da şirket içindeki yönetici kadrolarına yakın olmaları, onların stratejik olarak adlandırılmalarına yetiyor. Örneğin, sık sık şirketin her türlü krizine el atan, sürekli olarak övgü alan ama aslında yaptığı işin “strateji” değil, sadece sorun çözme olduğunu fark etmeyen çalışanlar, bir noktada tükenmişliğe doğru yol alabilirler. Bu tür bir çalışma ortamı, işin özüyle değil, yalnızca “etiket”lerle ilgilenen bir kültüre dönüşebilir.
Ve işte burada, stratejik personel kavramı aslında şirketler için bir tuzak halini alabilir. Yani, işlerin doğru yapıldığını görmek istiyorsak, gerçek bir stratejinin peşinde olmamız gerekir. Yoksa sıradan bir iş gücüne, büyük unvanlar yapıştırarak, çalışanı sıkıştırmaya devam edebiliriz.
Stratejik Personel ve Gelecek: Sizi Ne Bekliyor?
Özellikle sosyal medyada, şirketlerin sürekli olarak “stratejik personel” aradığını görmek bir noktada insanı düşündürüyor. Gerçekten de bu insanların işin kalbine olan katkıları ne olacak? 5 yıl sonra, stratejik personel kavramı hala bu kadar cazip olacak mı? Yoksa robotlar, yapay zekâ ve dijital sistemler işin bu kısmını daha verimli bir şekilde yapacak mı? “Hangi insan stratejik olabilir?” sorusu bile bir yerden sonra anlamsızlaşacak mı? Bu kadar hızlı değişen dünyada, iş gücüne nasıl daha fazla değer katılır?
Gelecek, stratejik personel tanımının sınırlarını zorlayacak gibi görünüyor. Şirketler ne kadar insan gücüne bel bağlarsa, yapay zekânın ve teknolojinin iş dünyasında daha fazla yer edindiğini görebiliriz. Bu noktada, stratejik personel olarak tanımlanan kişilerin ne kadar “stratejik” kalacağını, teknolojinin gelip gelmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Sonuç: Stratejik Personel Gerçekten Stratejik Mi?
Stratejik personel kavramı, bazen gerçekten strateji geliştirecek ve işi ileriye taşıyacak insanları tanımlıyor. Ancak çoğu zaman, bu kavram, sadece patronların veya üst düzey yöneticilerin, dikkatle seçtikleri ve “önemli” olarak etiketledikleri çalışanları tanımlamak için kullanılıyor. Sonuçta, bu kavram ne kadar cazip olsa da, iş dünyasında sadece unvanları değil, gerçekten ne yaptığınızı ve ne kadar katkı sağladığınızı sorgulamak gerekiyor. Gerçekten stratejik bir çalışan mısınız, yoksa sadece bir etiket mi taşıyorsunuz?